Samimi İnsanların Uğrak Yeri

İyi günler herkese. Bugün Türk Müziği için büyük bir kayıptan bahsedeceğim sizlere. Benim lise yıllarına dayanan bu geçmiş tazeleme operasyonuna hoş geldiniz. Bahsettiğim yıllar 2004-2008 yılları arasına tekabül etmektedir. O zamanlar bilenler bilir, Türk Rock Müziği için altın yıllardır. Nerdeyse her gün yeni bir grup çıkmaktaydı ve biz ergen gençlik çıldırmaktaydık. Ankara Kızılay'daki Dost'u mesken eden biz, yeni çıkan grupların albümlerini hemen alırdık. Dost o zamanlar karşılıklı 2 ayrı kitap eviydi. Birinde müzik ve hediyelik eşya satılırdı. Diğeri de şimdiki haliyle kitap satardı. O zamanlar Blue Jean dergisi de dergiydi yani alıp okusan okurdun şimdiki gibi bebelik haberleri yoktu. Şimdi sizlere o gruplardan bazılarını hatırlatıp onlardan bazı şarkıları size dinleteceğim. İlk seçtiğim grup "Çilekeş". Adamlar yıllarca bekleyip öyle bir albüm yaptılar ki efsaneydi. Ben o albümü yıllarca dinledim ne yalan söyleyim. Ama gel gör ki bu grup fazla dayanamayıp dağıl...

Bu hayatta hata yapmam demeyeceksin. Yapmam dediğin herşey önüne gelecek bunu bilmelisin. Büyük lokma ye büyük laf etme demişler. Hayatta her daim sınav veriyoruz. Hayatın her alanında karşımıza çıkan bu mücadele her daim devam edecek. Çok düşünmek bazı durumlarda bize fayda sağlasa da çoğu durumda bize zarar verecektir. Çok düşünmek aslında öyle düşünüldüğü gibi iyi birşey değildir. Düşünme demiyorum. Çok düşünmeyin diyorum. Çünkü ne kadar çok düşünürsen o kadar çok detay görür ve yaşadığın bu hayattan alacağın zevk azalır. Detaylar her daim can sıkar bunu bilmelisin. Şeytan ayrıntıda gizlidir. Onu bulmak ve onu önlemek önemlidir. Ancak detaylardaki mutlulukları da onunla beraber götürürseniz bir anlamı kalmaz. Mutlu olmanın bir kuralı da çok düşünmeden anı yaşamak ve detaylarda boğulmamaktır. En kötü durumlardan bir tanesini şimdi anlatıyorum. Bu düşüncede olan birisine verebileceğiniz en büyük zarar ve acı; onun neden böyle düşündüğünü, neden böyle yaptığını sorgulayarak mutlu...