Ana içeriğe atla

Üçüncü Karanlık

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

                                                (1956) 


Hayatın telaşı, anlamsız koşturmacalar, gereksiz dertler, samimiyetsiz ilişkiler içerisinde akıp gidiyor zaman. Oysa ki insanın gerçekten sevdiği birkaç kişi haricinde geriye kalanlar tamamen bir boşluktan ibarettir. İnsan doğası gereği kandırılmaya müsait bir canlıdır. Kaybetmeyi ve kandırılmayı bir türlü öğrenemeyiz. Samimi oluruz, samimiyetsizlikle karşılaşırız. Bir adım atarız, iki adım geriye çekiliriz. 

Seni 1956 yılına götürüyorum.

Birkaç dakikalığına hayatın dertlerinden arın ve sadece buraya odaklan..

Yedi yaşındasın. Annenle birlikte geldiğiniz parkta çimlerin üzerindesin. Hafif bir esinti var yüzüne vuran. Daha başlamayan yağmurdan önce gelen o minik yağmur damlası o hafif esintiyle yanağına vuruyor. Mutluluk bu. Hissettiğin. Gülüyorsun annene bakarak. O da gülümsüyor. Çimenler serin ve tüm enerjini alıyor sanki, uzanıyorsun. Gözlerini bir dakikalığına kapatıp, nefeslerini sayıyorsun. Sessizlik. Dalgaların suya vuruşu. Güneşin batışındaki turunculuk. Ufuk çizgisinin denizle birleştiği yer..Yüzüne düşen yağmur..

Yüzüne düşen alev..Yangın. Atom bombası. Yok oluş. Önce saçların tutuşmaya başlıyor, ipeksi sarı..Sonra ela gözlerin yanıyor. Sonra bedenin. Bir avuç külsün arta kalan..

Rüzgar esiyor ve savuruyor seni göğe.

Ne oldu, ne olacak diyemeden hayatın güzelliği. Sönüyorsun, belki de bir daha hiç bakamayacağın dünyaya.

Nerde kaldı şimdi hayatın dertleri.

Bunca şeyi kafana takmaya değer mi?

Nefesini huzurla alamadıktan sonra…






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

[ SEVGİLİM BEN ŞİMDİ...]

[ SEVGİLİM BEN ŞİMDİ...] Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz". Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı Hepten hüzünlü bu günlerde Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye Masada tabaklar neşesiz Koridor ıssız Banyoda havlular yalnız Mutfak dersen - derbeder ve pis Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş Vantilatör soluksuz Halılar tozlu Giysilerim gardropda ve şurda burda Memo'nun oyuncak sepeti uykularda Mavi gece lambası hevessiz Kapı diyor ki açın beni kapayın beni Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi Radyo desen sessiz Tabure sandalyalardan çekiniyor Küçük oda karanlık ve ıssız Her şey seni bekliyor her şey gelmeni İçeri girmeni Senin elinin

Samimi Şairler-Cemal Süreya

CEMAL SÜREYA'DAN Sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki; Yine Gelsen Yine Severim Seni! Ben senin sevgilin, baban, ağabeyin, arkadaşınım… Bir bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım. Dokunulmasa da görülmese de kalpte yer verilir bazısına, nedensiz. AŞK Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git! Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler! Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin. Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık. Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı. Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü. Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti. Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz. Sanki hiç olmamıştı. … .. Bazı adamlar incitmeden sevemezdi. Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarından.   Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi. Açık   çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş. Öyle derdi hep. Uçmak için kuş olmak gerekmiyor. Küçük sevi

Samimi Şairler-Mavi Üzerine

MAVİ ÜZERİNE Kimi gökkuşağına hayrandır, kimi uzayın sonsuz siyahlığına. Ve sevilen renklere göre yapılan yorumlar... Turuncu, sarı heyecandır mesela aktiftir, özgürdür; Yeşil, sakindir, ormandır, doğadır; Beyaz sanki hayatında hiç suç işlememiş gibidir. :) Masum renkler ve onlara haddinden fazla yüklenmiş anlamlar... Ama içlerinde biri var ki her tonu ayrı bir his yaratır sen de. Gökyüzü mavisinden gecenin lacivertine... O petrol mavisi dedikleri kaç aşk barındırır acaba içinde. İşte o masmavi denize bırakırken kendini  inanmalısın hayatta hep kötü şeylerin olmadığına. Çünkü mavi umuttur, huzurdur, hayata karşı duruş, yeniden doğuştur. İşte size mavinin farkında olan masmavi şairler... Sevmek Ne Uzun Kelime, Derin Deniz Mavisi. Ne Zaman Geleceksin ? Cemal SÜREYA Sorsan ikimizde maviydik; ama birimiz deniz, birimiz gökyüzü… Biz bu kadar aykırıyız işte. Sen gökyüzüsün, dilediğince uçarsın, nefes alırsın.. Ben denizim gelgitleri olan, dipsiz ve tehlikeli.. Bana diy

Anı yaşamak

An'ı yaşamak şu an Birbirinden bağımsız bir çok insan içerisinde Kimi aşkını itiraf etmek üzere kimi boşanmak üzere kimi yan masadaki ile bakışmakta Evet yarın kalkıp gideceğiz işe güce ama kime ne masada hünharca konuşulan konu var sadece An'ı yaşamaktaki en güzel düşünce sevdiklerinle hatra değer anılar olmalı. Bugün varsın yarın yok. Bu hayattaki en büyük başarın güzel hatırlanmaktır. Ve bunu yaparken kendin olmaktır. An'dan başka yok hayat. Dününden ders al yarınını planla ama an'ı yaşa.                        Redqueen Anı yaşamak Geleceği düşünmeden Geçmişe bakmadan Bira bardağını yudumlamak Anı yaşamak Dostuna sarılırken Onunla gülen Onunla içen olmak Anı yaşamak Aklında binlerce şey varken Gülerken ağlayabilmek Ağlarken özlemek Anı yaşamak, zordur Kalbinde kızgınlık kırgınlık Beyninde anılar arzular Kendinde sen'sizlik ben'sizlik Anı yaşamak lazım, Yaşarken yaşamak lazım, geçmişi düşünmeden Sarılırken hissetmek lazım, sam

Gidenlerin Arasından

Olmadığın biri gibi Yaşayamazsın bu hayatı. Senin olmayan sözlerle Mutlu edemezsin o kalbi. Bir yanın eksik kalır. Hiçlik seni alır. Kendini ararken Yine hüzün kalır. Hep eksik hep noksan. Ben miyim arta kalan? Aslında arıyorum ben'i Gidenlerin arasından. Yazan: Samimi Band